16 Kasım 2011 Çarşamba

Ayak Uyduramayanlara

"Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken, kafan dışındaysa
Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip, kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksın
Şiirlerle, şarkılarla kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın"

Murathan Mungan



O çemberin içine giremedim bir türlü. Ya da hep içindeydim de dışına çıkmayı beceremedim hiçbir zaman. Bilmiyorum hangisi doğrudur. Bildiğim bir şey varsa mevcut dünya düzenine bir türlü ayak uyduramadığım. Bu küçük hesapların, menfaatlerin dünyasına ait hissetmiyorum kendimi. Kitaplarda okuyup inandığım ve hayatı onların üzerine kurduğum birkaç değerim vardı hayatta. Artık onlardan da emin değilim. Kavramların ve hatta duyguların bile içi boşaltılmış gibi. Dokunduğun her şey elinde kalıyor. Belki de bu yaşadığımız çağla alakalı. Her şeyin bu denli kolay tüketildiği bir zamanda değerler de kolay tükeniyor demek ki. Başka bir zamanda gelseydim dünyaya bir şeyleri daha iyi becerebilirdim belki de.

Dünyaya ayak uyduramıyorsan, bu dünyanın tamamen dışına çıkmalısın aslında. Yavuz Çetin’in “Yaşamak İstemem Aranızda” deyip başka bir dünyaya gidişinden bahsetmiyorum. Ayak uyduramasam da mücadele etmeyi severim. Hayatın sana pompaladığı bütün hırslardan arınıp tek işi rüzgâra ve yağmura dayanmak olan bir kaya gibi naif yaşamaktan bahsediyorum. Seni dört bir taraftan sarıp sarmalayan bu imajlar dünyasında, her şeyden sıyrılıp bunu başarabilmek...
Asıl mesele bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder