2 Mart 2019 Cumartesi

NE KASETTİ AMA 6


Saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok sayıda muhteşem besteleri vardır. Memleketin sayılı bestecilerinden. Yorumculuğu ve sesi için çok çok iyi yorumlar yapılmaz ama bestelerinden herkes övgüyle bahsedecektir.


Kendisi “Sevdalım Hayat” adlı otobiyografisinde, müziğe biraz tesadüflerle biraz da mecburiyetten başladığını anlatır. 80 darbesiyle memleketi terk edip siyasi mülteci olarak İsveç’e gittiği yıllarda aslında hayalinde yazar olmak vardır. Gelgelim gurbet elde hem para kazanmak için hem de gurbetin yalnızlığını hafiflettiği için bağlamasına sarılır ve sarılış o sarılış, muhteşem şiirlerden muhteşem besteler yaratır. Yazarlık hayalini ise gecikmeli olarak gerçekleştirir. O konuda da istikrarlıdır; gerçekleştiriş o gerçekleştiriş, şu aralar her sene bir hatta iki kitap yayınlamakta. Yaklaşık 10 yıldır müzik kariyerini askıya almış durumdayken, yazarlık kariyerinde ise yardırmaktadır.


Kendisi salt bir müzik adamı ya da yazar değildir. Kendisi tepeden tırnağa bir aydındır. Avrupai tarzda bir sosyal demokrasinin temsilcisidir ülkemizde. Daha önce de belirtmiştim, kendisinin çağdaşı olmaktan gurur duyuyorum.


Çok sayıda ölmez eser bıraktığından bahsettik. Peki kasetleri için de öne çıkan biri var mı? Benim gönlümde var. Bana göre “Gökyüzü Herkesindir” kaseti her şeyiyle dört dörtlüktür. Bu kasette “Böyledir Bizim Sevdamız, Kan Çiçekleri, Kuşların Vurulduğu Zaman, İçimizden Biri” gibi sırtını halk müziğine dayayan, güçlü şarkıların yanı sıra; “Asya-Afrika, Hitler’e, Omuz Omuza, Yıkıcı Bir Aşk” gibi protest, politik şarkılar yan yanadır. Bunların yanında “Sürgün” gibi hem politik hem de lirik olabilen muhteşem bir şarkı vardır. Bu şarkıda Sezen Aksu ile düet yapmışlardır. Tek kelimeyle şahanedir. Kasete adını veren “Gökyüzü Herkesindir” ise o kadar naif bir şarkıdır ki aslında Zülfü Livaneli ideolojisinin özeti gibidir.


Meraklısına Not: Kendisinin müzik ve yazarlık kariyerinin yanı sıra bir de siyaset kariyeri vardır. 2000’li yılların başında CHP’den milletvekili seçilmiş ve meclise girmiştir. Daha öncesinde de 94 yılında SHP’den İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı olmuştur yerel seçimlerde. Ve %25 oy alarak seçilen Recep Tayyip Erdoğan’dan sadece %5 daha az oy alarak %20 oy almıştır. Düşünsenize bir o seçimlerde Livaneli seçilmiş olsaydı, belki de farklı bir senaryoda yaşıyor olacaktık. Kim bilir?..


“bir gün çok bunalırsan
denizin dibinde yosunlara takılmış gibi
soluksuz
sakın unutma
gökyüzüne bakmayı
gökyüzü senindir
gökyüzü herkesindir”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder