3 Mart 2012 Cumartesi
Gönüllerin Fatihi!
• Bu film, “ya bizde niye hollywoodvari filmler çekilmiyor” serzenişinde bulunanları kesinlikle memnun edecek bir film.
• Savaş karşıtı bir insan olmama rağmen tarihi savaş filmlerini sevdiğimi itiraf etmeliyim. Masal gibi geliyor ya insana ondan hani. Yoksa baya baya adamların ağızlarına sıçılmış savaşlarda. Biz de vay canına kahramanlıklara bak diye izliyoruz. Neyse neyse ikiyüzlülüğe gerek yok makul ölçülerde seviyorum bu filmleri. (Peki bu filmi sevdim mi. Sevmedim. Niye mi. Devamı aşağıda.)
• Özellikle savaş sahnelerindeki görsellik ve gerçekçiliğe yakınlık-diğer Türk sineması örnekleriyle kıyaslayınca-açısından pek çok Amerikan filmiyle aşık atabilecek cinsten. Savaş sahnelerinin pek çok filmden aşırma olduğu söyleniyor lakin bu da çok önemli değil. Bu tarz tarihi konulu savaş filmleri ister istemez birbirinin kopyası oluyor zaten.
• Yalnız mevzubahis hikayeyi herkes bildiği için bir sürükleyicilik unsuru yok filmde. Ne zaman ne olacağını aşağı yukarı kestirebiliyorsunuz seyirci olarak. Bu bir dezavantaj. (Filmin sonunda İstanbul’u fethediyorlar ha, söyleyeyim..:D:D)
• Herkesin bildiği bir hikayeyi sıkıcı olmaktan kurtarmak için II. Mehmet’in hikayesiyle beraber Hasan’ın(Ulubatlı) hikayesi yedirilmiş filme. Koskoca padişahı şebek etmemek için Hasan’ı sürmüşler ortaya. Her filmin olmazsa olmaz aşk ve cinsellik unsurları da bu sayede Hasan’ın üzerinden telafi edilmiş. Hasan da hasan yalnız. Herifçioğlu bir Osmanlı askerinden çok Yüzüklerin Efendisi’nden çıkmış bir karakter gibi. Osmanlı’nın Aragorn’u yapmışlar herifi.:) Hatta Aragorn hafif kalır, süper kahraman olmuş desek yeridir bir yerde. Atıyla en önde gidip okların hedefi olmayan, patlatılan kuleden sağ çıkan, bir süpersonik o. Bizans saflarındaki muadili Guistiniani’nin de poz kesme konusunda bizim Aragorn’dan aşağı kalır yanı yok. Kadın kahramanlar ise filmi sırf güzellikleriyle süslesinler diye konulmuş, derinlikten uzak karakterler. Hoş senaryonun zayıf yönlerinden biri de zaten derinliksiz karakterlerden oluşmuş olması. Aman neyse.
• Velhasılı film görsel olarak başarılı; lakin içerik olarak zayıf kalmış. Pek çok klişeyle dolu filmimiz. Yerli Aragorn’un Bizanslıların hayatlarını karartırken gösterdiği performans Malkoçoğlu, Kara Murat filmlerini aratmıyor. Hele Guistiniani’yle yaptıkları düelloya diyecek yok. O kadar uzun ve gereksizdi ki filmi yapanlara sorsanız açıklayamazlar sebebini. Ulubatlı’nın sancağı dikerken sevdiceğiyle iki yüz metreden göz göze gelişi filmin efsane sahnesi zaten. Kartal gibi göz var ikisinde de maaşallah.
• Elalem yapınca iyi oluyor da bizimkiler yapınca mı kötü oluyor diye soracaklara peşinen cevap: Amerika dünyayı ele geçirmeye çalışırken eleştiren, lanetleyen bizler; kendi atalarımız her önüne gelen yeri fethetmiş diye niye övünürüz, ben bunu anlamam. Arasında bir benzerlik yok mu? Bence var. Denilecektir ki "bizim atalarımız yüzyıllarca adaletle yönetmişler gittikleri yerleri, batılılar gibi zulmetmemişler." Eyvallah. Avrupalılardan daha medeni ve insancıl olduğumuz kesindir; gelgelelim biz tarihimizi sadece destansı, lirik bir tarih olarak anlatmaya devam ettiğimiz ve yanlışları, eksikleri görmediğimiz sürece Batının bizden niye nefret ettiğini bir türlü çözemeyeceğiz.
• Bu destansı tarih anlayışı beni kesmediği için başarılı yönleri olmasına rağmen filmi yetersiz buluyorum. Destansı tarih anlayışı beni kesmiyor; çünkü İstanbul’u fethettiği için II.Mehmet’in adı tarihe Fatih diye yazılmıştır, ama İstanbul fethedilebilsin diye canını veren yüz binlerce insanın adı ancak mezar taşlarına yazılabilmiştir(bu da lafın gelişi savaşta ölenin mezar taşı bile olmaz). Hadi diyelim ki onu da şöyle kurtardık.” İşte o insanlar da “Gaza” çağrısına uyarak Allah yolunda ölmüşlerdir, dolayısıyla cennete gitmişlerdir.” Buna da eyvallah, neticede boşa ölmemişlerdir dedik işin içinden sıyırdık. Peki ya Bizans halkı ve askerleri, onlar ne için öldü. Türkler şanlı tarihlerine yeni bir sayfa daha ekleyebilsinler diye. Öyle mi. Yoksa hristiyan olmaları öldürülmeleri için yeterli miydi!!?? Acaba onlar da cennete gitti mi!?
• İnsanoğlu yetinmeyen, hep daha fazla isteyen bir varlıktır. Bizim(!) yani Osmanoğullarının tarihi de o yetinmeyen insanların tarihidir. Hep daha fazla toprak, daha fazla nam ve daha fazla ganimet isteyen insanların tarihi. Onlar hep daha fazla istediği için pek çok savaş olmuş, pek çok insan ölmüştür. Hangi din, hangi ırk uğruna yapılırsa yapılsın savaş savaştır. Kendini savunmak için yapmıyorsan haklılığın yoktur ve savaş insan öldürür. En yalın gerçek budur.
• Hal böyle olunca ben bu filmden tat alamadım. İnsanlığın kanlı tarihi eleştiri yerine övgüyle anlatıldığı sürece de bu tat alamama durumum devam edecek maalesef.
Etiketler:
Aragorn,
Fatih Sultan Mehmet,
Fetih 1453,
Savaş,
Ulubatlı Hasan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
şavaşa komik ironiler deneme 1.
YanıtlaSilsen hiç gördün mü duydun mu bildin mi bir vietnamlının 1968 yazı ortasındaki kahramanlık hikayelerini destanlaştırdığını.Zaten sendromu yaşayan Sam Amca holivudda çekmiş durmuş illa kahraman olacak yenilgi yakışmaz kompleks..yok mu eleştirisi var bireysel yönetmenlerin sanat bakışı ile olmuş.işte müfreze işte günaydın vietnam.sen de iki beriki bir eklesin etti bie elin beş parmağı..oysa tonlarca var.ama en güzeli rambo.günümüz malkaçoğlu bir mp3 silah 40 atar rambonun ki mübarek menzil adıyaman hocanın bitmeyen çorbası gibi atar atar..ama doğa vietnamın pirinç tarlaları yeşillik güzel.asıl sorun bizim süttozlarını alıp allah allah diye gittiğimiz koreyi anlatan filmmiz yok.gazimiz çok.emperyal izdüşüm meteforları.savaş kahramanlığı beyin gücünü kullanamayanın kol gücüne vurumu faşizmi.beyne vurumu büyük insanlığı getirir.bana sorarlar en iyi savaş kitabı nedir..maksim gorkinin anasıdır.kimin dediğini unuttum zeginin terörürüne savaş,fakirin savaşına terör denir..oscar wilde mıydı neydi.iyi de osmanlı nerede.devşirmeleri müslüman yapıp sevap kazanıyorlardı.çağ açıldı doğru yeni çağda..torunlara sorunca bir sunucu hangi yüzyıldayız"muhteşem yüzyıldayız"şakasına değil gerçeğinesöylüyor bunuda.15 yapan 28 30 diyen..aman neyse silah icat oldu mertlik bozuldu.bir de hangi fransız ingiliz polanyalı ya da almandan nefret söylemi ile bahseder..girmişmidir küfürlerine alman dölü diye? bizde var mı çookk.
Eyvallah Zorba.. Ağzına sağlık..:)
YanıtlaSil