29 Haziran 2010 Salı

Dünya Kupası Günlüğü 16




HOLLANDA: 2 ( ROBBEN 18’, SNEİJDER 84’)
SLOVAKYA: (VİTTEK 90+3 pen)




* Hollanda ilk defa bu kadar ciddi bir şekilde şampiyon olabileceğini hissettiriyor.
* Daha önce de aynı tespiti yapmıştık. Bu turnuvada kimse macera aramıyor. Kimse göze hoş gelen futbol oynama derdinde değil. Brezilya, Arjantin ve Hollanda da dahil.




* Total futbolun beşiği, her daim aklımızda tempolu ve güzel futboluyla yer eden Hollanda bu turnuvada çok farklı. Sanki İtalya’yı ya da geçmiş dönemlerin Almanya’sını filan izliyoruz.
* Hiç macera aramıyorlar, çok sabırlılar, hiç aceleleri yok ve eninde sonunda istediklerini alıyorlar.


(Başarılı bir maç çıkartan kaleci Mucha'nın maç boyu yaptığı tek yanlış hareket Sneijder'in boş kaleyle karşı karşıya kalmasına neden oldu.)

* Sonunda Robben de girdi takıma ve işte budur dedirtti bize.


(Çok pis vururum ha.)

* Kulübünde de milli takımda da hep diğerlerinin gölgesinde kalıyor ama futbolseverlerin gönlünde onun yeri ayrı bence. Diğerleri kadar fiyakalı değil ama her zaman işini en iyi yapanların, son damlasına kadar mücadele edenlerin başında geliyor. Kimdir bu. Tabi ki Dirk Kuyt. Saygım var bu adama.



* Robert Vittek de giderayak gol sayısını dörde çıkarıp beleşçi Higuain’i yakaladı. Ola ki Higuain bu saatten sonra başka gol bulamazsa ve alttan gelen adaylar da 4 golü geçemezse gol krallığını birileriyle paylaşabilir. Ama bu düşük bir ihtimal gibi görünüyor. Şimdiden üçe ulaşan Luis Fabiano’nun, Luis Suarez’in ve David Villa’nın 4 golü geçmeleri gayet olası.



BREZİLYA:3 (JUAN 35’, L. FABİANO 38’, ROBİNHO 59’)
ŞİLİ:0


* Gönlüm Şili’den yanaydı ama olmadı, olması da zordu zaten.
* Portekiz maçında lanetlemiştim Brezilya’yı ama lanetim tutmadı. O gün çok sallamıştım Brezilya’ya bize izlettikleri kötü futbol yüzünden.
* Çok şükür bugün birazcık oynamayı lütfettiler. Biraz da Şili’nin şuursuz futbolu sayesinde istediklerini gayet akıllıca bir futbolla aldılar.




(Kilidi açan gol Juan'ın müthiş kafa vuruşuyla geldi.)

* Şili’nin şuursuz futbolu dedim ama yine de hakkını yemeyelim adamların. Güçlü bir rakibe karşı çoğu takımın yaptığı gibi “aman gol yememek için kapanalım atarsak bir şekilde atarız yeter ki yemeyelim bunun için de ölesiye kapanalım” taktiğiyle oynamadılar. Turnuvanın başından beri yaptıkları şekilde kaybetmemek için değil de kazanmak için çıktılar. Bu kadar da abartmasalardı iyi olurdu lakin tebriği yine de hak ediyorlar.
* Brezilya, Portekiz maçına göre çok iyi futbol oynadı ama yine de ciddi rakiplere karşı ne yapabileceklerini merak ediyorum. Hollanda’nın derli toplu futboluna diş geçirebilecekler mi göreceğiz.


(Artiz ne arar la Afrika'da..:))

28 Haziran 2010 Pazartesi

Dünya Kupası Günlüğü 15



2. tur maçları başladı. Dün yazamamıştım, bu yüzden önce dünkü maçlardan başlayalım.

URUGUAY: 2 ( LUİS SUAREZ 8’,8O’)
GÜNEY KORE:1 (LEE CHUNG YOUNG 68’)


* Takımım Uruguay beklentimin altında bir futbol oynadı. Forvet hattındaki usta ayakları sayesinde maçı almayı bildiler ama futbol anlamında hayal kırıklığı yarattılar.
* Maçın büyük bir bölümünde Güney Kore hakimiyeti vardı bariz bir şekilde. Maçı kazanmayı hak edecek bir oyun ortaya koydular ama futbol her zaman o kadar adil bir oyun değil.
* Güney Kore’nin hatası golü attıktan sonra baskılı futbola devam etmek yerine vites küçültmeleri oldu. Halbuki o gazla Uruguay’a pekala ikinci gol şokunu da yaşatabilirlerdi.


(Doğuştan golcü.)

* Uruguay, gol atayım üstüne yatayım mantığını terk ederse yolu açık. Yarı finali hatta finali bile görmeleri muhtemel ama önce bu mantaliteden vazgeçmeleri lazım. Hayır, bir de anlamadığım bu taktiği üç forvetle oynamaya çalışıyorlar ki bu da rakibe alın orta sahada cirit atın demek gibi bir şey.
* Kaleciler cömert bu turnuvada. Yine kaleci ikramı iki gol izledik bu maçta da.



AMERİKA: 1 (DONOVAN 62’ pen)
GANA: 2 (BOATENG 5’, GYAN 93’)


* Turnuvanın uzatmalara giden ilk maçını izledik. Bana kalsa bütün maçlar uzatnalara gitsin hatta penaltılara. Şahane heyecan oluyor.:))))


(Heyecanın doruğa çıktığı anlardan biri. Amerika kalecisi Howard son bir çare olarak gol arıyor karşı kalede. İki kaleci karşı karşıya.)

* Amerika’nın kazanacağı tahmininde bulunmuştum ama yanıldım. Yanıldığım için çok üzgün değilim. Amerika sevdiğim bir takımdı ama Afrika kıtasının geriye kalan son temsilcisi olan Gana’nın turu geçmesi de beni memnun etti açıkçası.
* Gana, çeyrek finale kalan üçüncü Afrika takımı. Daha önce 1990’da Kamerun, 2002’de de Senegal çeyrek finale kalma başarısı gösteren yegane Afrika ülkeleriydi.
* Umarım Uruguay’ı da elerler ve bir ilke daha imza atıp yarı final oynayan ilk Afrika takımı olurlar. Olmaması için bir sebep yok.




ALMANYA:4 (KLOSE 20’, PODOLSKİ 32’, MUELLER 67’, 70’)
İNGİLTERE:1 (UPSON 37’)


* Tahminim bu maçı zorlanarak da olsa İngiltere’nin kazanacağı yönündeydi. Bütün futbolseverler gibi İngiltere’nin artık toparlanmasını bekliyordum ama olmadı.
* İyi de oldu. Hak eden kazandı. Almanya turnuva takımı olma özelliğini yine konuşturdu ve müthiş bir sonuca imza attı.
* Maçla ilgili tahmin yazarken Almanya’nın kazanması için Mesut’un dışında da ekstra işler yapan oyuncular çıkmalı demiştim. Bugün o işleri Thomas Müeller ve Klose yaptı. Tabi İngiliz defansının da katkılarını unutmamak lazım.


(Kaldı üç. Klose turnuvanın kalanında üç gol daha bulursa Dünya Kupalarıı tarihinin en golcü oyuncusu olan Ronaldo'yu yakalayacak.)


* Hakem İngiltere’nin buz gibi golünü yedi. Resmen bir hakemlik faciası yaşandı. Biz bile ekran başında tekrara ihtiyaç duymadan gol olduğuna kanaat getirebildik ama hakem yarım metre içeri düşen topun çizgiyi geçtiğini göremedi ve maçın kırılma anını yarattı.


(Ahanda çizgiyi geçen top.)

* Gerçekten kırılma anıydı. O golü verseydi hakem, maç 2-2’ye gelecekti ve İngiltere’nin geri dönüşünü izleyecektik belki de.
* Buna rağmen İngiltere için üzülmedim çünkü onları çok inançsız ve isteksiz gördüm. İkinci yarıda maç 4-1’e geldiğinde maçın daha yirmi dakikası vardı. O kalan yirmi dakika içinde kayda değer bir gol pozisyonu bile üretemediler neredeyse. Üç farklı yenik duruma düşmüş olabilirsiniz ama bu durumu kabullenmemelisiniz, kabullenirseniz yenilgiyi hak etmişsiniz demektir.
* Dua etsinler Alman meslektaşları insaflı çıktı. Yoksa onların o isteksiz ve inançsız futbolu karşısında farkı daha da artırabilirlerdi. Kuzey Kore’nin düştüğü duruma düşmeleri işten bile değildi.



(Wayne Rooney’i turnuvanın hayal kırıklıkları ilk on birinden yerini ayırttı bile. Geleceği yazamadı maalesef.)



ARJANTİN: 3 (TEVEZ 26’-52’, HIGUAIN 33’)
MEKSİKA:1 (HERNANDEZ 71’)


* Ciddi bir hakem hatasına da gece maçında rastladık. Bariz şekilde ofsaytta olan Tevez’in attığı golü tüm tereddütlerine rağmen verdi hakem bey.
* Gol geldiğinde maç 0-0’dı, üstüne üstlük Meksika fena da oynamıyordu. Bunlara rağmen bu hakem hatasının maçın kaderini doğrudan etkilediğini söylemek biraz abartmak olur sanırım.


(Maradona ve ekibi göbek atarken.)


* Arjantin grup maçlarındaki bilindik oyununa devam etti. Plansız programsız tamamen bireysel yetenekler üzerinden ilerleyen hücum organizasyonları izledik yine. Bugün Messi çok etkili değildi ama dua etsinler ki Messi dışında da yıldızları var. Bir şekilde götürüyorlar işte. Bugün Meksika defansı da biraz yardımcı oldu ekstradan.
* İki şahane gol izledik. Tevez’in attığı gol de Hernandez’in attığı golde çok klastı.


(Öyle bir vurdum ki kaleci topu bile göremeyecek.)

* Higuain bu sefer de ikram edilmiş bir gol attı ve gol krallığında liderliğe yerleşti tekraren. Böyle abuk subuk gollerle gol kralı olursa çok ayıp olacak yalnız.


(Bayılıyorum beleş gole.)

* Salcido’nun vurduklarından biri girseydi de şahane olacaktı gerçekten.

26 Haziran 2010 Cumartesi

İkinci Tur Tahminlerim


İkinci turla ilgili tahminlerim.

URUGUAY-GÜNEY KORE

2006’da bekleneni veremediler belki ama Güney Kore’nin 2002’de, önce İtalya’yı sonra İspanya’yı eleyerek yarı finale kadar çıktığını düşünürsek Uruguay için kolay lokma olmayacaklarını tahmin etmek zor değil. Yine de defans bloğu çok sağlam olan ve şu ana kadar gol yememiş olan Uruguay’ın gol yollarlında sıkıntı çekmezse-ki Forlan, Luis Suarez ve Cavani’den oluşan bir forvet hattından bahsediyoruz- turu geçen taraf olacağını düşünüyorum. Forza Uruguay…:))))

AMERİKA-GANA

Gana şu ana kadar fizik gücüyle ayakta kalmaya çalışan bir takım görüntüsü çizdi. Daha önce de söylemiştim çok yetenekli bir genç jenerasyon var ellerinde ama akıl yok pek takımda. Çok savruklar. Bu saatten sonra hiçbir maçın favorisi yok, bu maçın da öyle. Karışık duygular içerisindeyim. Geriye kalan son Afrika temsilcisi olduğu için istiyorum ki Gana gidebildiği yere kadar gitsin ama bir yandan da gönlüm Amerika’yı destekliyor. Altidore’dan da bir patlama bekliyorum artık. Son tahlilde Amerika kazanır diyorum.

HOLLANDA-SLOVAKYA


Sürpriz beklemediğim bir maç. Slovakya sürpriz yapma kredisini İtalya karşısında kullandı. Hollanda çok dengeli bir futbol oynuyor. Slovakya’nın Hollanda’yı eleyebilmesi için futbol tanrılarının yardımına ihtiyacı var.

BREZİLYA-ŞİLİ

Şili’nin as kadrosundan iki oyuncusu cezalı duruma düştü, bu onlar için bir sıkıntı ama hırslı futbollarıyla Brezilya’ya sürpriz yapmamaları için bir sebep yok. Umarım Brezilya odun teknik direktörleri ve futbolcularıyla kupaya veda eder. Yine de uluslar arası tecrübesi bir hayli fazla olan oyuncularıyla maçı kazanmaları çok uzak ihtimal değil.
Gönlüm Şili’den yana.

MEKSİKA-ARJANTİN

Arjantin kötü defans anlayışına rağmen maçın tartışmasız favorisi. Meksika iyi bir takım ama güçleri Arjantin’e daha doğrusu Messi’ye yetmez.

ALMANYA-İNGİLTERE

Kuşkusuz ikinci tur mücadelelerinin içinde sonucunu kestirmesi en zor maç bu. Gruplarda hayal kırıklığı yaratan İngiltere’nin ilerleyen turlarda da düzelme-futbol anlayışı anlamında-ihtimali çok yok gibi. Ama bireysel yetenekleriyle maçı çevirme ihtimalleri her zaman yüksek. Almanya’da ise Klose ve Podolski’nin formsuzluğuyla tüm yük Mesut’un omuzlarında. Bu maçı kazanmaları için Mesut’un yanı sıra diğer oyuncuların da ekstra işler yapması lazım. Bu maçın sonucunu tahmin etmek çok zor ama uzatmalarla ya da penaltılarla İngiltere’nin kazanacağını düşünüyorum.


PARAGUAY-JAPONYA

Güzel top oynayan takımlardan birkaçı hak etmedikleri şekilde elenirler genelde böyle turnuvalarda. Paraguay’ın başına da eninde sonunda bu gelecek ama bu maçta değil. Danimarka’yı geçtiğine bakmayın Japonların Paraguay’a güçleri yetmeyecektir. Paraguay çeyrek finalde İspanya’nın rakibi olur.

İSPANYA-PORTEKİZ

Bu maçla ilgili tahminimi yukarıya yazmış oldum zaten. Paraguay’ın rakibi İspanya olur. Ronaldo ve arkadaşları daha üst turları bu kafayla göremezler.

Dünya Kupası Günlüğü 14(Gruplar Bitenzi)



* Önce günün maçlarından başlayalım.
* Bize bu kadar bayat bir futbol izlettirdikleri için umarım Brezilya da Portekiz de lanetlenir ve ikinci turda elenirler. O neydi öyle arkadaş yaa..!!


(Maçtaki tek heyecan verici Portekiz pozisyonu.)


(Maçtaki tek heyecan verici Brezilya pozisyonu.)

* Samba ölmüş. Sambanın esamisi yok ortada. Tamam 6 puan almış ve gruptan çıkmayı garantilemiş olabilirsin ama tek yapabildiğin sürekli top döndürerek topa sahip olmaktan başka bir şey değil. Nerde o kıvrak, zeka dolu Brezilya futbolu. 2002’deki Brezilya da ilk iki maçta 6 puan toplamış ama buna rağmen son maçta yatmayıp Kosta Rika’ya beş tane sallamıştı. Hatta böylece bizi gruptan çıkaranlar da onlar olmuştu bir yerde. Ronaldolu, Rivaldolu, Roberto Carloslu, Ronaldinholu, Cafulu filan bir takımdı o .Bir o takıma ve daha önceki Brezilya’lara bakıyorum bir de bunlara, arada ciddi bir fark var. Bu takımdakiler bildiğin odun. Çok kaliteli oyuncular var ama resmen ekseni kaymış Brezilya’nın. Göze hoş gelen samba futbolundan Avrupa’nın garantici ama sıkıcı futbol ekolüne doğru bir gidiş var Dunga’nın takımında. Yaratıcı oyuncu sayısı az, sistemlerinin ise yaratıcılıkla uzaktan yakından ilgisi yok.



* Sambacılar ölmüş de Portekiz’in hali farklı mı. Ben fazlaca iyimser davranmışım Portekiz’in Brezilya’yı mağlup edebileceğini söylerken. Tamam kabul onların altın çağı da çoktan geçti. Figolu, Rui Costalı, Nuno Gomesli kadronun yerinde yeller esiyor ama yine de en azından Cristiano Ronaldo önderliğinde bir şeyler yapabilirler diye bekliyordum. Nerde..!! Skoru değiştirmek için nerdeyse hiç gayret göstermediler. İyi ki bir 7 attılar koreye.



* İspanya yine beklentilerin altında futbol oynadı ama gruptan çıkamama stresini üzerlerinden attıkları için ilerleyen turlarda daha iyi bir futbol sergileyecekleri umudunu besliyorum.



* İsviçre, İspanya’yı yenip gruptan çıkamadı ya helal olsun yani…
* Gerçi İsviçre’ye acıdım mı. Hayır. Çünkü oynadığı futbolla Şili bu gruptan çıkmayı zaten hak etmişti.
* Son dakikalardaki al gülüm ver gülüm futbolu yüzünden hem İspanya'yı hem de Şili'yi kınıyorum ama Brezilya ve Portekiz'e rakip oldukları için yine de arkalarındayım.

--------------------------------------------------------------------------------------

* Evet, grup maçlarını tamamladık. İtalya’nın gruplardan çıkamamasını saymazsak çok büyük bir sürpriz yaşamadık. Fransa’nın bu haliyle gruptan çıkamaması şaşırtıcı değildi zaten. Gerçi oynadıkları futbolu göz önünde bulundursak İtalya’nın gruptan çıkamamış olması da çok büyük sürpriz sayılmaz.


(Quagliarella'nın göz yaşları. Şahane de gol attı ama yetmedi.)


(Güzelim takımın içine sıçan adam.)

* Afrika kıtası ilk defa 6 takımla mücadele etti bu şampiyonada. Normalde 5 olan kontenjan ev sahibinin de Afrika kıtasından olmasıyla 6’ya çıkmıştı. Gelgelelim 2. tura bir tek Afrika takımının çıkabilmiş olması da ayrı bir hayal kırıklığı oldu. 2. tur gören tek Afrika ekibi olan Gana’nın da 3 maçta sadece 2 gol atabildiğini ve bu iki golün de penaltıdan geldiğini hatırlarsak durumun vehameti daha da net bir şekilde ortaya çıkacaktır.




* Grup maçlarına Güney Amerika takımları damga vurdu diyebiliriz. Hiç firesiz bir üst turdalar. Tuttuğum takım olduğu için söylemiyorum içlerinde en tutarlı top oynayanı Uruguay’dı. Şili ve Paraguay da övgüyü hak etti. Arjantin zevk vermese de kayıpsız geçen iki takımdan biri oldu ve şampiyonluk konusunda ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. Brezilya yukarıda da dile getirdiğim gibi o bildiğimiz zevk veren Brezilya değil o yüzden umarım tez zamanda elenirler.



* Hollanda grup maçlarında Arjantin’le birlikte üçte üç yapan iki takımdan biri oldu. Kağıt üstünde kolay olmayan bir grubu gayet kolay geçtiler. Eskisi gibi göze hoş gelen bir futbol oynamıyorlar, eski yıldızlar topluluğu kadrolarla kıyaslanmayacak derecede mütevazı bir kadroları var ama onlar da Arjantin gibi Şampiyonluk yolunda ciddi bir duruş içindeler. Onları şampiyon görmek herkesi mutlu eder diye düşünüyorum.



* Son maçlar öncesi 2. tur tahminlerinde bulunmuştum. 2. tura çıkacak takımlar tahminimde 16’da 14 isabet tutturdum. Yanıldığım tahminler Sırbistan ve İsviçre oldu. Onlar yerine Gana ve Şili turladı. İlk iki tahminlerimde de tek bir tahminim yanlış çıktı. O da Portekiz’in Brezilya’yı yenip lider olacağı tahminimdi. Tahminleri buradan hatırlayabiliriz.

24 Haziran 2010 Perşembe

Dünya Kupası Günlüğü 13


* F grubuyla ilgili tahminimde de yanılmadım. İtalya’nın Slovakya’ya yenilerek kupaya veda edeceğini, Paraguay’ın lider olarak, Slovakya’nın ikincilikle üst tura çıkacaklarını yazmıştım. Yanıldığım nokta Paraguay’ın Yeni Zelanda’ya puan vermesi oldu. Paraguay’ın kazanmasını bekliyordum. Hiç kimsenin şans tanımadığı, küçümsediği Yeni Zelanda belki bir üst tura çıkamadı ama grupta hiç maç kaybetmeden tamamlamış oldu Dünya Kupası’nı.
* Futbol çok ilginç bir oyun. Hele ki böyle turnuvalarda bir gol bile neleri değiştirebiliyor. Dün Amerika’nın son dakika mucizesine tanık olmuştuk. O gol gelmeseydi Amerika gruptan çıkamayacaktı. Bir gol attılar lider oldular. Bugün de Pepe son dakikada girdiği pozisyonu değerlendirebilse İtalya üç beraberlikle gruptan çıkan takım olacaktı.
* İtalya’ya üzülmedim doğrusu. Çünkü adlarına yakışan bir futbol ortaya koyamadılar ve bu sonu hak ettiler.
* E grubuyla ilgili tahminlerimse tamı tamına tuttu.

Dünya Kupası Günlüğü 12



GANA: 0
ALMANYA: (DK.60 MESUT ÖZİL)

AVUSTRALYA:2 (DK.69 CAHİLL, 73 HOLMAN
SIRBİSTAN: 1 (DK. PANTELİC)


AMERİKA: 1 (DK. 90+1 DONOVAN)
CEZAYİR:0

SLOVENYA:0
İNGİLTERE: (DK.23 DEFOE)



* C gurubuyla ilgili tahminlerim tuttu. Amerika çok iyi oynamadı belki de bu maç ama hak ettiği üst tura son dakika golüyle de olsa uzanmasını bildi.
* Slovenya için dramatik bir son oldu. Yalnız İngiltere karşısında da durumu değiştirmek adına pek bir şey yapmadıklarını kaderlerini tamamen diğer maça bağladıklarını söylemek mümkün.
* İngiltere sonunda kazandı ama yine de tatmin edici bir futbol izleyemedik. Attıkları gol de biraz Defoe’nun şansı biraz da Handanovic’in ikramı oldu.
* Sevgili dostum Jakobo’nun isteğiyle Landon Donovan’la ilgili bir parantez açmak istiyorum. Daha önceki gönderilerimde kendisini övmüştüm zaten. Ama bir daha övelim. Gerçekten büyük bir oyuncu Donovan. Donovan en verimli çağında. 28 yaşında ve bu yer aldığı 3. dünya kupası. 2014’te de umarım kendisini izleme şansına ve zevkine erişiriz. O da 4 ayrı dünya kupasında forma giyen efsanevi oyuncular arasına girer inşallah bir aksilik olmazsa. Donovan takımını daha üst sıralara da taşıyabilir. Donovan’ın Amerika takımı için ne kadar önemli olduğunu birkaç rakamla somutlaştıralım. Henüz 28 yaşında olan bu şahane topçu milli takım formasıyla 120’nin üzerinde maça çıkmış ve 40’ın üzerinde gol atmış. Daha ne olsun ki. Dünya kupasındaki performansı zaten ayrı bir yazı konusu olur.



* Gelelim D grubuna. D grubu ile ilgili tahminimde çuvalladım. Almanya’yla birlikte Sırbistan’ın çıkacağını söylemiştim ama Avustralya giderayak güzelliğini yaptı.
* Açıkçası tahminimde yanıldığıma memnunum. Afrika kıtasından ikinci tura kalan hiç takım olmayacaktı, Gana da elenseydi.
* Henüz ikinci turda şahane bir eşleşme çıktı karşımıza. Almanya-İngiltere. Bir diğer güzellik de Amerika ya da Gana’dan birinin en az çeyrek final görecek olmaları.


(Bu sevinci hak ettiler.)


(Cezayirli taraftarlardan anlamlı pankart-Özgür Gazze)


(Şansıyla da olsa golünü attı.)

23 Haziran 2010 Çarşamba

Dünya Kupası Günlüğü 11



NİJERYA:2 (dk. 12 UCHE, dk. 69-pen YAKUBU)
GÜNEY KORE: 2 (dk. 38 JUNG SOO, dk. CHU YOUNG)


YUNANİSTAN:0
ARJANTİN:2 (dk. 77 DEMİCHELİS, dk. 89 PALERMO)


MEKSİKA:0
URUGUAY:1 ( dk. LUİS SUAREZ)


FRANSA:1 (dk. 70 MALOUDA)
GÜNEY AFRİKA:2 (dk. 20 KHUMALO, dk.37 MPHELA)



* A ve B grupları için yaptığım tahminler tuttu. Bakınız. Uruguay’la Meksika’nın berabere kalacaklarını düşünmüştüm sadece onu tutturamadık. Ama üst tura çıkacaklar ve birincilerle ikinciler tahminlerimiz doğru.
* Maçların aynı saatte oynanıyor olmasının en kötü tarafı. Diğer taraftaki golleri kaçırıyor olmak. Güney Afrika-Fransa maçını hiç izleyemedim. Güney Kore-Nijerya maçının gollerinden de sadece birini yakalayabildim.
* Uruguay-Meksika maçının ilk yarısı nispeten zevkliydi ama ikinci yarı Uruguayım’ın maçı iyice rölantiye almasıyla seyir zevki baya düştü.
* Bir de Erdoğan Arıkan ne çok övdü Lugano'yu yahu. Aynı maçı izlemiyor muyuz acaba diye düşündüm. Maçın başlarında o kadar lüzumsuz bir hareket yaptı ki nerdeyse penaltı yaptırıyordu.
* Arjantin-Yunanistan maçı için de futbol adına söylenecek yorumlanacak çok bir şey yoktu.
* İlk maçta kaptan Veron’du. Bu maçta Veron sahada olmasına rağmen kaptan Messi’ydi. Bu işi de çözemedim doğrusu.
* İki grup için de şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hak edenler bir üst tura çıktı.


(Suarez golü yazarken)


(İki gol makinesi yan yana.)


(Forlan el ense çekerken.)


(Ulan kafayı vuramadım bari herifi iteyim.)


(Maradona çılgınlar gibi sevinirken. Şampiyon olurlarsa nasıl sevinecek kim bilir.)


(Kaptanlık da yakışmış.)


(Alırım aklını)


(Domenech: -Oğlum elle melle bir şekilde gol at, durum vahim.)

22 Haziran 2010 Salı

Son Maçlarla İlgili Tahminlerim


Biraz düz bir mantıkla son maçlar ve grupların durumu üzerine bir tahmin yürütme…


A GRUBU

Son maçlarda sürpriz çıkma ihtimali en düşük gruplardan biri. Uruguay ve Meksika muhtemel bir beraberlikle kol kola bir üst tura geçecekler. Ama grupta ikinci olan takımın 2. turda Arjantin’le eşleşeceği düşünülürse iki takımın da lider olmak için oynayacağı kesin. Beraberlik Uruguay’ı lider yapıyor. Bu yüzden Meksika’nın daha atak oynaması beklenebilir, yine de ben maçın beraberlikle biteceğini düşünüyorum. Güney Afrika, kimliksiz ve bunalımdaki Fransa’yı yenip seyircisine en azından galibiyetle veda edecektir.

Tahminimce; 1. Uruguay 2. Meksika


B GRUBU

Arjantin zorlansa bile kazanacaktır. Güney Kore, dağınık Nijerya karşısında en azından kaybetmeyecektir. Yunanistan yenildiği takdirde beraberlik bile onları 2. yapmaya yetecek zaten.

Tahminimce; 1. Arjantin 2. Güney Kore


C GRUBU

Bu grup üzerine tahmin yürütmesi bir hayli zor. Ben Amerika’nın Cezayir’i geçeceğini düşünüyorum. İngilizler ilk iki maçta hayal kırıklığı yaratmasına rağmen, Capello’nun zılgıtıyla kendilerine gelip bu maçı kazanırlar. Bu durumda Amerika’yla beraber aynı puana ulaşırlar. Lideri averaj belirler.

Tahminimce; 1. Amerika 2. İngiltere


D GRUBU

Çok zor bir grup daha. Her türlü sonuca açık. Matematiksel olarak şansı devam ediyor olsa da Avustralya haricinde hepsi turlayabilir. Tahminimce Almanya Gana’yı yener. Sırbistan da Avustralya’ya yenilmez. Yenilmemesi yetmez çünkü beraberlik halinde grup ikincisi Gana olur. Avustralya’nın da kolay geçit vereceğini düşünmüyorum ama yine de Sırbistan galibiyete daha yakın.

Tahminimce; 1. Almanya 2. Sırbistan


E GRUBU

Hollanda, morali bozuk olan Kamerun karşısında fazla zorlanmaz. Hoş beraberlik bile onları lider yapmaya yeteceği için kendilerini fazla yormaya da bilirler. Danimarka-Japonya maçı üç ihtimalli bir maç. İki takım da çok fazla risk almadan oynayacaktır. Danimarka’nın kazanması gerek ama beraberlik daha olası bir sonuç ve bu sonuçla Japonya ikinci olacaktır.

Tahminimce; 1. Hollanda 2. Japonya

F GRUBU

Paraguay, İtalya ve Slovakya’nın diş geçiremediği Yeni Zelanda’yı yenip grup liderliğini garantiler. İlk iki maçta bekleneni veremeyen Slovakya bu maçta İtalya’yı yener, son şampiyonu evine yollar.

Tahminimce; 1. Paraguay 2. Slovakya


G GRUBU

Portekiz; Kuzey Kore maçının rahatlığıyla çıkarsa bu maça, alabilecekleri en iyi sonuç beraberlik olur. Ama bence Grup liderliği için çıkacaklar ve Brezilya’yı devirecekler. Fildişi, Kuzey Kore’yi bırakın farklı kazanmayı bu kafayla maçı bile kazanamaz. Bu maç için tahminim beraberlik.

Tahminimce; 1. Portekiz 2. Brezilya



H GRUBU

İspanya, Şili’yi öyle ya da böyle yener. İsviçre kendi kaderini kendi belirleyecek. Normal şartlarda Honduras’ı rahat yenmeleri lazım ama erken bir gol bulamazlarsa zorlanabilir ve Şili’yi bir üst tura gönderebilirler.


Tahminimce; 1. İspanya 2. İsviçre

Dünya Kupası Günlüğü 10


PORTEKİZ: 7 (dk. 29 MEİRELES, dk. 53 SİMAO, dk. 56 ALMEİDA, dk. 60-89 TİAGO, dk. 81 LİEDSON, dk. C. RONALDO)
KUZEY KORE: 0



* Portekiz’in yaptığına ayıp denir.
* Bu maçın sadece ilk yarısını izlemiş birisine maç skorunu söylediğinizde buna inanmakta güçlük çekebilir. Çünkü ilk yarıda ancak 30. dakikada golü bulabilmiş ve oyuna ağırlığını koyamamış bir Portekiz vardı. Keza Kuzey Kore gol pozisyonlarına giriyor rakibini zorluyordu. Ne olduysa 53 ile 60. dakikalar arasında oldu. Portekiz bir anda patlayıp 7 dakikada üç gol atınca garibim Kuzey Kore duman oldu.


* Ama olsun turnuvaya renk kattıkları kesin. Şampiyonadaki birçok takım, Kuzey Kore’nin oynadığı -ya da oynamaya çalıştığı diyelim- futbolun onda birini oynamadılar. Bu açıdan onları tebessümle anacağız.
* Canım ne var Kuzey Kore’ye o kadar gol atmakta dememek lazım. Portekiz’in hücum organizasyonları gayet başarılıydı. Birey birey baktığımızda Brezilya’dan bile klas bir takımları var.
* İlerleyen turlar için umut verdiler. 2004’te final, 2006’da yarı final, 2008’de çeyrek final oynadılar. Mantık olarak bu turnuvada 2. turda elenmeleri lazım.:)) Bu işin esprisi tabi. Finale kadar gidebilir hatta şampiyon bile olabilirler bence. Ama 2. turda İspanya’nın rakibi olurlarsa o iş nasıl olacak onu bilmiyorum işte.

(Yukarıdaki fotoğğrafıın hikayesini çok merak ettim gerçekten.):))



ŞİLİ: 1 (dk. 75 MARK GONZALEZ)
İSVİÇRE: 0


* Şili, turnuvanın iyi top oynayan nadir takımlarından biri. Ama öyle bir gruptalar ki aldıkları bu iki galibiyete rağmen hala çıkamama ihtimalleri var.
* İçimdeki kötü bir his, tam da böyle olacağını söylüyor.
* Futbolda hiçbir şey önceden kestirilemiyor; ama İsviçre’nin turnuvanın en futbol fakiri takımı Honduras’ı bir şekilde yeneceğini düşünüyorum. Bu durumda Şili, İspanya’ya karşı kaybederse yüksek ihtimalle-averaj hesabıyla- ikinci tur göremeyecek.
* Bu grupta sonuç ne olursa olsun kaybeden için dramatik bir sonuç olacağı kesin.


İSPANYA: 2 (dk. 17-51 DAVİD VİLLA)
HONDURAS:0



* David Villa’ yı izledikçe zevkten dört köşe oluyordur herhalde Barca taraftarları. 60 maçta 40 gol ne biçim bir orandır. Milli formayla bu kadar gol atmak her yiğidin harcı değil. Penaltıyı kaçırmasa Gonzalo Higuain’den sonra turnuvanın ikinci hat-trick herosu olacaktı.
* Bu gidişi sürdürürse hayal kırıklıkları listesine dahile edeceğim Fernando Torres’i de tıpkı Wayne Rooney gibi.
* İspanya, izlemesi çok keyifli bir takım, inşallah bir kazaya kurban gitmezler son maç. Çok ihtimal vermiyorum; lakin futbolda olmaz olmaz yok.
* Sergio Ramos kimlik bunalımında galiba. Herifçioğlu kendini forvet zannediyor baya. Gerçi herifte öyle bir dayanıklılık ve hırs var ki kale dahil bütün mevkilerde de oynar.


* Gerard Pique’ye hayranım. Teknik defans oyuncularını çok severim zaten. Yalnız nedir arkadaş bu herifin iki maçtır çektiği. Geçen maç kaşını yardılar, bu maç dişleri eline verdiler. Ayıptır yani.