Takdir-i ilahi ya da kader deyip geçemeyeceğimiz bir felaketti o. Bıkmadan usanmadan Japonya örneği verilir. Japonya olmak çok mu zordur? Bir doğa olayı karşısında çaresiz kalmak kader midir? Değildir tabi ki. Ama öncelikle insana değer vermek gerekir, bizim ülkemizde ise değeri en düşük şey insandır maalesef. Siyasiler anayasa propagandasıyla uğraşırken deprem gerçeğini hatırlıyorlar mı, olası bir deprem için planları nelerdir merak ediyorum doğrusu. Evleri ellerinden alınan depremzedeleri hatırladıkça, daha önce deprem bölgesi olduğu için imar izni kaldırılan binalara tekrar izin verildiğini hatırladıkça, yeni rant kapıları açılacak umuduyla ellerini ovuşturarak depremi beklediklerini bile düşünmeden edemiyor insan. Uzmanlar bas bas bağırıyor. 7’nin üzerinde deprem olacak diyorlar. Belki yarın değil ama eninde sonunda olacak diyorlar. Ne değişiyor, hazırlıklı mıyız? Depreme hazırlanmak çok mu zor. Daha dayanıklı binalar, yollar, viyadükler yapmak; yapı denetimlerini artırmak belli bir standart getirmek; yaşadığımız ortamı depreme göre dizayn etmek; deprem çantası hazırlamak; deprem bilincini hep uyanık tutmak; deprem sigortası yaptırmak vs. vs.. Uzmanlar uyarıyor, seslerini duyan var mı..?? Yoksa yine takdir-i ilahi mi diyeceğiz.
Grup Yorum-Sesimi duyan var mı??
17 Ağustos 2010 Salı
Sesimi duyan var mı..??
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder